KONSANTRASYONU ARTTIRMAK İÇİN ÖNERİLER:



* Ders çalışmaya başlamadan önce kısa bir süre dinlenin.

* Ders çalışırken kısa süreli aralar verin. Yaklaşık olarak 1 saat (dikkatinizi sürdürebilme gücünüze

göre) ders çalıştıktan sonra çalışmaya devam etmeniz gerekiyorsa 10 – 15 dakika ara verin ve ders dışında bir şeyler yapın.

* Dikkat egzersizleri yapın. Ders çalışırken belirli bir ara verme noktasına geldiğiniz zaman, ayağa kalkıp birkaç adım odanın içinde yürüyün, odanızın camını açıp odanızı havalandırın, gerinin ve birkaç derin nefes alın. Bu egzersizlerden sonra ders çalışmaya hemen geri dönün.

* Çalışmanızda çeşitliliğe yer verin. Uzun saatler boyu tek bir etkinlik ya da ders üzerinde çalışmak yerine, bu zamanı bloklar halinde değişik derslere ve konulara ayırın.

* Varsa derse karşı olumsuz tutumun nedenlerini araştırın ve bu tutumu değiştirin.

* Önce kısa bir süre içinde bitirilebilecek olan ödevleri bitirmeye gayret edin.

* Çalıştığınız konu ile ilgili ilginç ve değişik örnekler bularak konuyu ilginizi çekecek bir forma dönüştürün.

* İyi bir çalışma ortamı oluşturun. Dikkatinizi dağıtan nesneleri odanızdan çıkarın ya da ders çalışırken göremeyeceğiniz bir bölüme alın.

Her çalışma öncesi bir konuyu bitirmeyi hedefleyin ve o hedefe ulaşmaya çalışın.

Yeni Lisan Yeni İnsan



Herkes bilir ki yeni dil; yeni kültür, yeni insan demek bu yüzden yeni dil öğrenmek eğlence amacından, kültür amacından ya da eğitim amacından birçok yararı olan bir faaliyettir.

Okullarda gördüğümüz yabancı dil eğitimi dışında mutlaka hepimiz yeni bir dil öğrenmeye bir kere de olsa heves etmişizdir hepimizin hevesi olumlu bitmesede mutlaka herkes denemiştir.

Bugün bu yeni dil öğrenme hevesinizi ortaya çıkaracak dil öğrenme teknikleri üzerinde duracağız.
Hadi gelin geçelim. Maddeler halinde dil öğrenme teknikleri inceleyelim.


En çok kullanılan 100 kelime

Öğrenmek istediğiniz dili internete "...... dilinde en sık kullanılan 100 kelime" şeklinde aratırsanız bu ilk olarak dil öğrenenlerin kolayca araştırabileceği ve uygulayabileceği bir seçenek olacaktır. Bulduğunuz kelimelerin çıktısını alıp çalışabilirsiniz ya da kendiniz yazıp da çalışabilirsiniz. Bu bir dili öğrenmeye yeni başladığınızda yapabiliceğiniz kolay ve iyi bir tekniktir.

Ko-ko tekniği

Ko-ko tekniğini belki duymuşsunuzdur. Kısaca "korkusuzca konuş" demektir. Aynı zamanda Barış Özcan'ın da bununla ilgili bir videosu vardır. Bir dilde en çok etkili olan tekniklerden biride konuşmaktır. Yanlış konuşmaktan çekinmeyip konuşmalıyız. Kendi kendimize ya da ailemizden, arkadaşlarımızdan rica edip bizi dinlemelerini isteyip onlara konuşabiliriz. Bu da sizin dil öğrenmenize etki edicek bir faaliyettir.


Ses kayıtları

Kendinizi konuştuğunuz da ses kaydına alıp daha sonra boş zamanlarınızda dinleyerek aynı zamanda dinleme yeteneğizle beraber dil öğrenmenizide geliştirebilirsiniz. Ya da öğrenmek istediğiniz dilde podcastler dinleyerek de bunu yapabilirsiniz.


Pes etmemek 

Dil öğrenmek sabır ister bu yüzden yapamadığınız anda vazgeçerseniz başaramazsınız. Bunun için bir dil öğrenmeye başlamadan önce bu zorluğun ve sabırın bilincinde olup öyle başlamalısınız. Bu şekilde daha iyi devam edebilirsiniz.


Dile maruz kalmak

Bir şeye ne kadar maruz kalırsanız onu o kadar kolay halledebilirsiniz. Eğer 
imkanınız varsa öğrenmek istediğiniz dilin konuşulduğu ülkelere gidebilirsiniz ve orada o dile maruz kalarak çok daha kolay bir şekilde öğrenebilirsiniz fakat imkanınız yoksa da kendinizi o dile maruz bırakabilirsiniz örneğin telefonunuzun dilini, öğrenmek istediğiniz dil olarak değiştirebilirsiniz, ya da etrafınızda o dili konuşan birileri varsa onlarla muhabbet edebilirsiniz. Kısaca kendinizde bir şeyler yapabilirsiniz.




Barış Özcan'ın videosu:






 

 


Bazenleri herkes zor bir dönemden geçiyor ama bu zorlukların sadece kendi başına geldiğini düşünüyor ve bu yüzden de bu zorluklara tahammül edemiyor. Ama hayat her zaman inişli çıkışlıdır ve bizlerin o iniş çıkışlarda yıpranmamız çok normal. 

Biz bir emek göstermeden başarı kendi ayağımıza gelirse değerini anlamaz ve bilmeyiz onu kendiliğinden kaybederiz. Biz bir emek gösterdiğimizde ben başardım diyebiliriz, fakat zorluk çekmeden, emek göstermeden başarmak diye bir kavram neden var olsun ki. Zorluğun olmadığı yerde başarmanın anlamı nedir?

“Emeksiz yemek olmaz!”

Ben size söyleyim; Aslında zorluklar başarının arkasında yatan kolaylıklardır. Başarılı bir insan olmak istiyorsak önümüze çıkan zorluklara katlanmalıyız. Güzel bir lise güzel bir üniversite güzel bir meslek hayatımızın olmasını istiyorsak zorluklara göğüs gelmeliyiz bu zorlukların sonunda bizleri bekleyen güzel hazinelere sahip oluruz. 

“Zorluklar, başarının değerini arttıran süslerdir.” Moliere.

Örneğin; Aziz Sancar bir okulda çalışmaya başladı ancak ne kadar zor olsa da, dünyada 2015 Nobel Kimya Ödülünü almayı başaran bir bilim insanı oldu. Ne kadar  imkansız görünsede başardı.