Asya Hun Devleti


                               

Türkiye tarih yazımında bilinen isimleri ile Büyük Hun İmparatorluğu veya Asya Hun İmparatorluğu, MÖ 3. yüzyıl sonlarından itibaren Çin'in Kuzey sınırlarını tehdit eden bir güç unsuru olarak 500 sene Orta Asya'da egemenlik kurmuş olan kırsal göçebe kabileler konfederasyonuna verilen isim Hiung-nu halkı hakkındaki bütün bilgiler dağınık Çin kaynaklarına ve arkeolojik bulgulara dayanmaktadır. Dilleri hakkındaki değişik varsayımlar, Çin kaynaklarında bulunabilen, çoğunluğu kişi ve unvan adları olan sözcüklere dayanmaktadır. Dillerindeki sözcüklerin Çin lehçelerindeki transkripsiyonlarına göre dillerinin İrani, Türk, Moğol, Ural, Yenisey veya yalıtık dil olduğuna veya halkın çok uluslu olduğuna dair görüşler vardır. Kurucusu Teoman olan Asya Hun Devleti MÖ 220 yılında kurulmuş ve MÖ 45 yılında dağılmıştır.

Mete Han

                                             

MÖ 209 - MÖ 174 arasında hüküm sürmüş Büyük Hun İmparatorluğu hükümdarıdır. Oğuz Kağan Destanı'ndaki Oğuz Kağan ile aynı kişi olduğu düşünülmektedir. Babası Teoman'dır.

"Ne kadar değersiz olursa olsun toprak devletin temelidir; hiç kimseye verilemez."
                                                                                                                      Mete Han

Asya Hun Devleti'nin topraklarına değinecek olursak Orta Asya'da büyük bir yer kaplar.

                               

Asya Hun Devleti'nin;
-Başkenti:Arhangay(Ötüken)
-Yüzölçümü:18 milyon km
-Resmi diller:Hiung-nu dili


Asya Hun Devleti'nde;
》Bütün Türkleri tek çatı altında toplanmıştır.
》Çin'i birçok kez ele geçirmiş fakat Türklerin asimilasyon geçirmemesi amacı ile ağır vergilere bağlamıştır.
》Askeriyede onluk sistem vardır.



Ayrılış

Ho–han–yeh'in Çin'e bağlanma fikrine karşı çıkan kardeşi Çiçi ve taraftarlarının ayrılmasıyla Asya Hun Devleti Doğu ve Batı olarak ikiye ayrıldı (MÖ 48). ... MÖ 38 yılında Çinlilerin saldırıları sonucu Batı Hunları dağıldılar. Bunların bir kısmı Doğu Avrupa'ya göç ederek Avrupa Hun Devleti'ni kurdular.




Kaynakça
https://www.habervakti.com/m/tarih/asya-hun-devletinin-ozellikleri-nedir-h95240.h
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Hiung-nu
https://www.hurriyet.com.tr/egitim/asya-hun-imparatorlugu-tarihi-buyuk-hun-devleti-
kurulusu-kurucusu-hukumdarlari-sinirlari-ve-yikilisi-hakkinda-ozet-bilgi-41595662




    
Şiiri hissetmek nedir? Herkes hissedebilir mi?

 Zannetmem.

Şiir senin için neyi ifade ediyor? Benim için bütün duyguları ifade ediyor. Çünkü insanların söyleyemediği sözleri anlatamadığı duyguları ifade ediyor. Ayrıca ne demiş şair "Şiir bir hikaye değil, sessiz bir şarkıdır. "O sessizlikte ki çığlığı duymak gerekir. Duymak da yetmez hissetmek gerekir.

    Ben Şiir sevmeyen kişinin insan seveceğini de düşünmem. Dediğim gibi Şiir duygudur. Şiir sevmeyen bir insan duygularını aldırmış gibidir.. Duyguları olmayan bir insan da kimseyi sevemez zaten..
Nuri Conker

Tam adı Mehmet Nuri Conker'dir. 29 Eylül 1882 tarihinde Selanik'de doğmuştur. Annesi Zehra Hanım'dır. Atatürk ile  Selanik'de mahallede  çoçukluk arkadaşı olan Nuri Conker, sonra da Askeri Rüştiye'de, Manastır İdadisi'nde, İstanbul Harbiye Mektebinde, Harp Akademisinde okul arkadaşlığı etmişlerdir. Atatürk, Conkbayırı Muharebesinde gösterdiği kahramanlıklar nedeniyle ona "Conker" soyadını bizzat vermiştir.


13 Haziran 1920'de Milli Mücadele'ye katılmak için Ankara'ya geldi. Kendisine önce TBMM tarafından basın ve istihbarat müdürlüğü görevi, bir süre sonra da 17 Haziran 1920'de Ankara Vali Vekilliği ve Ankara Bölge komutanlığı görevi verildi. 1921 Mart ayı içinde özel görevle bazı satın alma işleri için Almanya'ya gönderildi.

Nuri Conker, Atatürk'e , ona adıyla "Kemal" diyerek hitap edebilen tek kişidir. 4 Temmuz 1927 tarihinde askerlikten kendi isteğiyle emekli olmuştur. 1930 yılında kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın kurucularından oldu.

Nuri Conker, 11 Ocak 1937 tarihinde Ankara'da 55 yaşındayken kalp krizi nedeniyle ölmüştür.


Daha fazla bilgi için: https://www.biyografi.info
 
Kitap resmi Yılmaz Özdil'in  Mustafa Kemal adlı kitabından alınmıştır. 


     KARANLIK YOL




Hayatta yolunu çizmek isteyen bir çok çeşit düşünceye kapılmış, bir amaç doğrultusunda gitmeyen, o işi sadece yapmak için yapan insanlar vardır.
En kötüsü de hep şöyle düşünür bu tip insanlar ;
Hangi yol kolay ?  Hangi işi yaparsam zorlanmam?
Çok yanlış bir düşünce değil  mi? 
Hayatta çizeceğiniz; kariyer, meslek, evlilik belki de en basit şey ama bunlardan hiçbirisi gül ile lale ile süslenmiş yollar değildir. Gideceğiniz bu yollarda gülün en çok dikeni lalenin en çok poleni batacak, o yolda yürürken ayaklarınıza kıymıklar batacak belki de ayağınıza taş takılıp düşeceksiniz ama en sonunda kalkacaksınız o yerden.
Ne kadar sallantılı olsa da o çıkıntılı yolun sonunda, işte seni bekleyen en güzel şeyler...
Yani sana derim ki;

Kolay yol arama yolda kalırsın. 
 Eylül Acer 


Belki de en korktuğun yol sonunda en mutlu olacağın yoldur. 
Eylül Acer
            
          Başarı:

         Nedir başarı? Bir sınavdan yüksek almak mı,yoksa hayatında hedeflerine ulaşmak mı ya da hayatını istediğin gibi yaşamak mı?
         Bence hiçbiri değil.. Çünkü bir insanın başarısını bir sınav belirlemez. Hedefleri belirlemez, hayatını istediği gibi yaşamak da insanı başarıya götürmez. Yalnızca çok çalışmak, düzenli çalışmak götürür. Bir insanın her notu yüksekse her girdiği sınavda başarılı oluyorsa o kişiyi sorgulamak gerekir. Çünkü başarısızlık olmadan başarı gelmez. Bazı sınavlardan  kötü çıkmalı, bazı hatalar yapılmalı, bazı planlar ertelenmeli, bazı zamanlar ise üzülmeli, üzülmeli ki sağlıklı düşünebilmeli. Çünkü yaşam toz pembe değil öyle zamanlar gelir ki en yıkılmaz dediğiniz hayalleriniz bile sert bir kayada parçalanır. Ama asıl olay da bu... Her seferinde daha güçlü toparlayabilmektir hayalleri..