Askeri Rütbeler  

Türk Silahlı Kuvvetleri'nde en düşük askeri rütbe er ve erbaştır. Kara kuvvetlerinde bu rütbeler kumaşların rengi ya da yaka işaretlerine göre ayrılır. Şimdi bu rütbelere bakalım:

Er: Er Türk Silahlı Kuvvetlerindeki en düşük rütbedir ve genellikle rütbesiz olarak adlandırılır.

Onbaşı: Türk Silahlı Kuvvetlerinde erlikten sonra gelir çavuşun yardımcısı birliğin amiridir.



Çavuş: Türk Silahlı Kuvvetlerinde ikinci yüksek rütbe

Uzman Çavuş: Uzman onbaşılıktan uzman çavuşluğa geçen sözleşmeli askerdir.

Astsubay Çavuş: Türk Silahlı Kuvvetlerinde 'astsubay' olarak bilinir yükseldiklerinde 'astsubay kıdemli çavuş' olurlar.


Astsubay Kıdemli Çavuş: Türk Silahlı Kuvvetlerinde astsubay çavuş ve astsubay üstçavuş arasında bulunan astsubay rütbesidir. 


Astsubay Üstçavuş: Türk Silahlı Kuvvetlerinde astsubay kıdemli çavuş ve astsubay kıdemli üstçavuş arasında bulunan astsubay rütbesidir.



Astsubay Kıdemli Üstçavuş: Türk Silahlı Kuvvetlerinde astsubay üstçavuş ve astsubay başçavuş arasında bulunan astsubay rütbesidir.



Astsubay Başçavuş: Türk Silahlı Kuvvetlerinde Astsubay Kıdemli Üstçavuş ve astsubay kıdemli başçavuş arasında bulunan astsubaylık rütbesidir.


Astsubay Kıdemli Başçavuş: Türk Silahlı Kuvvetlerinin en yüksek astsubay rütbesidir.


Asteğmen: Türk Silahlı Kuvvetlerinde en düşük subay rütbesidir.


Teğmen: Türk Silahlı Kuvvetlerinde asteğmen ve üsteğmen arasında bulunan rütbedir.


Üsteğmen: Türk Silahlı Kuvvetlerinde teğmen ve yüzbaşı arasında bulunan rütbedir.


Yüzbaşı: Türk Silahlı Kuvvetlerinde üsteğmen ve binbaşı arasında bulunan rütbedir.


Binbaşı: Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevi tabur ya da bölük komutanlığı olan yüzbaşı ve yarbay arasında bulunan rütbedir.

Yarbay: Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevi tabur komutanlığı olan binbaşı ve albay arasında bulunan rütbedir.


Albay: Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevi tabur komutanlığı olan binbaşı ve albay arasında bulunan rütbedir.


Tuğgeneral: Türk Silahlı Kuvvetlerinde en düşük general rütbesidir.


Tümgeneral: Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevi tümen komutanlığı olan tuğgeneral ve korgeneral arasında bulunan rütbedir.


Korgeneral: Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevi kolordu komutanlığı olan tümgeneral ve orgeneral arasında bulunan rütbedir.


Orgeneral: Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevi ordu komutanlığı olan korgeneral ve genelkurmay başkanı arasında bulunan rütbedir.


Genelkurmay Başkanı: Türk Silahlı Kuvvetlerini yönlendiren Ankara'da ki en yüksek askeri birimdir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin komutanı olarak Cumhurbaşkanı tarafından atanır.


Mareşal: Türk Kara Kuvvetlerinin en yüksek askeri rütbesidir.


Kaynakça: https://tr.wikipedia.org/

Kaynakça: https://www.milliyet.com.tr/ 


KAPLUMBAĞA                         KARINCALAR

 

İllaki hayatınızda birçok karınca görmüşsünüzdür ve onların nasıl çalışkan hayvanlar olduklarını da biliyorsunuzdur.

Ama daha önce "kaplumbağa karınca" gördüğünüzü açıkcası pek  düşünmüyorum.

 Hadi o zaman gelin  ilk olarak karıncalara bir göz atalım;

KARINCA NEDİR?

Karınca, karıncalar familyasını oluşturan, yaban arıları ve arılarla birlikte zar kanatlılar takımında yer alan, sosyal yaşam gösteren böceklere verilen ortak addır.


O zaman şimdide kaplumbağa karıncalara bakalım;

KAPLUMBAĞA KARINCA NEDİR?

Kaplumbağa karınca, Asker karınca olarak da adlandırılır büyük başı ile yuvasının girişini kapatır ve diğer karıncaları dış etkenlerden korur. Gövdesinin küçük, başının büyük olması onu yuvasının koruyucu karıncası olmasını sağlar.

















KAYNAKÇA:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Kar%C4%B1nca

https://bilimfili.com


 GÜNEŞ SİSTEMİ


VENÜS

Venüs, Merkür'den sonra Güneşe ene yakın 2. gezegen olmakla yanısıra, Güneş ve Ay´dan sonra
Dünya´dan görülen en parlak 3.objedir.Venüs adını antik Roma'da aşk ve güzellik tanrıçası olan Venüs'ten alır. Gezegen  yaklaşık olarak Dünya ile aynı boyutlarda ve aynı kitlede olduğu için, çoğu zaman 
Dünya´nın ikizi olarak bilinir.






Venüs´ün Katmanlarını Dıştan İçe Doğru Sıralayalım;

1.Atmosfer ve bulutlar
2.Kabuk 
3.Manto
4.Çekirdek (demir-nikel)




GÜNEŞ SİSTEMİ

DÜNYA

Dünya yaklaşık 4.54 milyar yaşındadır. Bir çay kaşığı kadar toprağın içinde Dünya´daki tüm insan nüfusundan daha fazla organizma yaşamaktadır. Dünya´daki toprak parçalarının üçte biri çöldür veya yarı çöldür. Ağaçlar yaygınlaşmadan önce mantarlar yaşamaktaydı. Dünya´nın dönme hızı giderek yavaşlamaktadır.140 milyon sonra bir gün 25 saat sürecek. Dünyada ölçülen en düşük ısı -93.2 santigrat derecedir. Dünya, Güneş´in etrafında ise saatte 107,182 km hızla dönmektedir ve Dünya tek insanların yaşayabileceği koşullara sahiptir, bu özellikler hiçbir  gezegende yoktur.





Dünya´nın Dıştan İçe Doğru Sıralayalım;

1.Hava küre (atmosfer)
2.Su küre (hidrosfer)
3.Yer kabuğu(litosfer) 
4.Ateş küre (magma-barisfer)
5.Çekirdek (ağır küre-barisfer)
  



SMA HASTALIĞI NEDİR? 

BELİRTİLERİ NELERDİR? NEDEN OLUŞUR

Açılımı spinal müsküler atrofi olarak adlandırılan SMA hastalığı bireyin merkezi sinir sistemini ve isklet kas sistemini etkiler.Böylece vucutta iki taraflı güçsüzllük ,kaslarda zayıflılık ve yürümekte zorlanmalar yaşanabilir.Nadir görünen bir hastalıktır .

SMA hastalığı kas distrofisi zaman gittikce azyıfalar(güçsüzleşir) ve zayıflamasıyla  kas kütle kaybı yaşanan hastalıklardan birisir 

Neden oluşur ;
SMA hastalığına sinir sistemindeki motor nöronun hayattta kalması için SMN adı verilen motor nöronu lazımdır.SMA hastalığında bunun güçsüzleşmesiyle ve protein üretmemesi nedeniyle SMA hastalığı oluşur .Bebeklerde en çok ölğm SMA hastalığından dolayı olur .

Belirtileri Nelerdir;

  • Motor gelişim eksikliğine yol açan zayıf kaslar ve güçsüzlük
  • Azalmış refleksler
  • Ellerde titreme
  • Baş kontrolünü sağlayamama
  • Beslenme güçlüğü
  • Cılız ses ve zayıf öksürük
  • Kramp ve yürüme yeteneği kaybı
  • Yaşıtlarından geri kalma
  • Sık düşme
  • Oturma, ayakta durma ve yürümede zorluk
  • Dil seğirmesi
(Belirtikeri kişiden kişiye değişmektedir.)
SMA HASTALIĞI ÇEŞİTLERİ;
Sma hastalığı 4 çeşittir . Bu sınıflandırılmasının sebebi ise farklı farklı yaş gruplarında gerçekleşilmesidir.

SMA (tip-1):Seyri ağır olan sma çeşitlerindendir.Bu sma tipi kendisini 6 ay döneminden  önce belirtileri başlar.Bu hastalık tipi anne karnında yada doğumdan sonra olur.Belirtileri ise bebeğin hareketleirinin yavaşlamasıdır.

SMA (tip-2):Seyri ağırdır.6 aydan sonraki dönemlerde kendini belirtir.6 aydan önceki dönemde bebeğin gelişimi normaldir.Ama sonradan bebeğin hareketlerinde değişiklik yaşanır.

SMA(tip-3):Bu SMA tipi ise 18. aydan sonra yavaş yavaş belirtileri başlar . 18.aya kadar fazla belli olmaz ama arada sırada tabi düşmeler vb.olur. Emeklemede veya yürüme yaşı geldiği zaman ise biraz zorluk çeker.25-30 yaşlarda ise tekerlekli sandalyeye muhtaç olabilir .

SMA (tip - 4 ):Bu SMA tipi ise yetişkinlerde görülür . Seyri yavaşdır.Hatta duraklamalar bile olur . Bu sma tipinde nefes alıp verme fazla etkilenmez diğer tiplere göre.Güçsüzlük yavaş yavaş yayılır .

KAYNAKÇA:
 https://www.sma.org.tr/sma-tipleri

https://www.medicalpark.com.tr/sma-hastaligi-nedir-sma-hastaligi-belirti-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir/hg-1954

https://www.acibadem.com.tr/ilgi-alani/sma-hastaligi/

https://www.sozcu.com.tr/2019/saglik/sma-spinal-muskuler-atrofi-belirtileri-nedenleri-ve-tedavisi-sma-hastaligi-nedir


https://tr.wikipedia.org/wiki/Spinal_m%C3%BCsk%C3%BCler_atrofi



 

                                ALİ KUŞÇU

Türk astronom, matematikçi ve dil bilimci Ali Kuşçu, Osmanlı padişahlarından Fatih Sultan Mehmet Han tarafından Ayasofya Medresesi'ne müderris olarak tayin edilmesinin ardından istanbul'da astronomi ve matematikalanındaki çalışmalara canlılık getirdi.

             ▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀

          Asıl adı "Alaeddin Ali olan Kuşçu'nun doğum yeri ve tarihi tam olarak bilinmemekle beraber 15'inci yüzyıl başlarında Semerkant'ta dünyaya geldiği tahmin ediliyor.

          ▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶

       O Babası, Uluğ Bey'in doğancıbaşısı olduğu için "kuşçu" lakabıyla anılan Ali Kuşçu,Timurlular devrinde Semerkant'ta yetisti ve daha sonra Osmanlı Devletinde büyük bir söhret kazandı.

            ▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶

       O Kuşçu Ulug Bey ve Kadizade'den izin alamama endişesi ile ilim almak için gizlice Kirmanta gitti.Tekrar Ulug Bey'in yanına dondüğünde ona Kirman'da kaleme aldığı "Hallü Eşkali'l-kamer adlı risalesini sunarak takdirini kazandı.

        ▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶▶◀▶◀▶

    O Semerkand Gözlemevi'nin müdürü olan Kadızade-i Rumi'nin ölümü üzerine gözlemevinin başına geçti .

     ▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶

    Ulug Bey'in 1449 da öldürülmesinden sonra koruyucusuz kalan Ali Kuscu, Timurlularin sarayından ayrılarak, hac maksadıyla Mekke'ye giderken uğradığı Tebriz de Akkoyunlu Hükümdan Uzun Hasan'dan büyük ilgi gördü ve elçilik göreviyle Fatih Sultan Mehmet Han'a gönderildi.

       ▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶

    İlmine hayran olan Fatih Sultan Mehmet'iısrarı üzerine elçilik görevini tamamladıktan sonra Istanbul'a döndü ve Ayasofya Medresesine müderris tayin edildi.  15 Aralik 1474 istanbul'da vefat eden Ali Kuscu, Eyüp Sultan Türbesi civarına defnedildi.

                               ESERLERİ 

"ASTRONOMI MATEMATİK ALANINDA

"Risale fil-heye", Risale fil-hisab".

"Er-Risalet -fethiyye".

"Er-Risaletul-Muhammediyye"

"KELAM VE USULI FIKIH" ALANINDA

Es-Serhul-cecid aler-Tecrid" 

"Hasiye alet-Telvih"

"DİL-GRAMER ALANINDA

"Serhur-Risaleti'l-vaziy ye"

 "Risale fi vazil-mül redat" 

"Unkudoʻz-eva hir" 

"Serhu's-Safiye ibni-Hacib"

Faide i-tahkiki lamit-tarif"

"Risale Ma ene kultü", "Risale fl-hamd"

         


Yazar Arife Kalender, 1954 yılında Malatya'nın Arguvan kazasına bağlı Ermişli köyünde dünyaya gelmiştir. İlk ve orta öğrenimini büyük bir bölümünü Malatya'da tamamladıktan sonra Fenerbahçe Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Almanca Bölümünde 1977 yılında tamamlamıştır. 

Mezuniyetinin ardından Kadıköy Ortaokulunda, Kadıköy Anadolu Lisesinde Almanca öğretmenliği ve yöneticiliği yapmış olan Arife Kalender, 1997 yılında emekli olmuştur. 

TYS, Pen, Edebiyatçılar ve Cemal Süreya Derneği, Nazım Hikmet Vakfı üyesi olan Kalender, 1997-2001 yılları arasında PEN Yazarlar Derneği'nin yönetim kurulunda genel sekreter, 2007'den bu yana Türkiye yazarlar Sendikası yönetim kurulu üyesi olarak görev aldı.

2000 yılında uluslararası Struga sanat festivaline katıldı. Halen İstanbul'da yaşıyor. İlk şiirleri Malatya'daki dergi ve gazetelerde, İstanbul'da Yansıma dergisinde yayımlandı. İlk şiir kitabı " Maviler de eskidi " yi 1992' de yayımladı.


ESERLERİ

Maviler de eskidi (1992)
Göçebe Sevinçler (1994)
Suskun Resimler Durağı (1995)
Gül Küstü (1997)
Kırmızı Firari (1999)
Kadın Burcu (2001)
Deli Bal (2004)
Şiir Irmakları (2005)
Yedi İklim Dört Mevsim- Türkiye Destanı


Daha fazla bilgi için :kidega.com
                                     antoloji.com




Günümüzde bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişimiyle birlikte, yeni teknolojilerin eğitim alanında kullanım şekli değişiyor ve eğitim ortamlarını bu sayede zenginleştirebilir hale geliyoruz. Bu gelişmeler ile günümüzde teknolojik araçları anasınıfından yükseköğretime kadar sınıf içinde ve dışında sıklıkla kullanıyoruz. 













Bu gelişmelerin ışığında eğitimde kullanılabilecek yeni yöntemler ortaya çıkıyor. Bunlardan birisi Flipped Classroom yöntemidir.

Peki nedir bu yöntem?

Bu yöntem ile geleneksel diye adlandırdığımız yöntem tersine çevriliyor. İsmini de bu özelliğinden alıyor. Geleneksel yöntemde konu okulda anlatılırken öğrencinin okulda anlatılanları pekiştirmesini sağlayacak çalışmalar eve ödev olarak veriliyor. 

Flipped Classroom bu sistemi tam tersine çeviriyor. Öğrenci okula gelmeden önce ona ödev olarak verilen konuya çalışmasını sağlayacak olan materyalleri kullanıyor. Okulda ise sınıf arkadaşları ile öğretmen rehberliğinde daha önce çalıştığı konu ile ilgili öğrenmelerini derinleştirecek etkinlikler yapıyor. 

Bu sayede öğrenci yardıma en çok ihtiyaç duyduğu zamanda okulda olmuş oluyor ve öğrenmeleri ile ilgili sorun yaşadığında arkadaşlarından ve öğretmeninden anlık olarak yardım alabiliyor. Bu da Flipped Classroom’u geleneksel yöntemden ayıran en önemli özelliklerden birisi. 

                       
Özellikle Bloom Taksonomisinde de gördüğümüz gibi öğrenci diğer basamaklara göre kavraması daha zor olan aşamalarda sınıfında öğretmeni ve arkadaşları ile birlikte olduğu için öğrendiklerini derinleştirmesi geleneksel yönteme göre daha rahat olacaktır. 

Kısaca özetlemek gerekirse:

Flipped Classroom, geleneksel yöntemdeki ders anlatımını sınıfın dışına taşıyarak farklı şekillerde ve hızlarda öğrenen öğrencilere daha uygun bir ortam sağlıyor. Sınıf içinde de konuya çalışarak hazır bir şekilde gelmiş olan öğrencilerimize aktif öğrenme ortamları yaratmamıza olanak sağlıyor. 



Ayrıca Bahçeşehir Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Dr. Ayşegül Liman Kaban’ın bu konuda yapmış olduğu çalışmalardan ve eğitimlerden yararlanabilirsiniz. 


KITAP OKUMA 


Kitap Okumanın Önemi :

Kitap Okumak,  milletlerin ve halkların hayatlarında büyük önem taşımaktadır. Okumak kişisel ve pratik yaşamamızın ayrılmaz bir parçasıdır ve çeşitli bilimlerin ve bilgilerin anahtarıdır.


Kitap okuma insanların hayatları boyunca başarı ve zevk elde edilen en önemli becerilerden biridir.



Bir kişinin kitap okumasının önemi, toplum için önemi kıyaslandığında pek çok kişi için önemli ve açık bir şey olarak kabul edilir. Bu nedenle okuyucular arasında her birey kendini yükseltir ve bu durum topluma olumlu yansır çünkü toplumdaki insanlar her biri farklı bilgi sahip olursa insanlar bilgi yönünden  zenginleşirler.


Toplum yükselir ve gelişir. Bir insanın zamanla kaybetmesinin imkansız olduğu tek şeyin bilgi olduğunu öğrenmesi çok gereklidir.


Kitap Okumanın Faydaları;

  • Hayal gücünü besler

  • Empati yeteneğini geliştirir

  • Alzheimer riskini azaltır

  • Sosyallik kazandırır

  • Rahat uymayı sağlar

  • İfade yeteneğini geliştirir

  • Mutluluğu artırır

  • Depresyonu hafifletir

  • Konsantrasyonu artırır

  • Hafızayı güçlendirir

  • Bilgimizi çoğaltır

  • Stresi önler

  • Zekayı geliştirir

  • Okumayı ve anlamayı kolaylaştırır.



Kitap okumak zihnin sporudur, okuyarak zihnin gücünü ve sağlığını koruruz.

Unutmayın ki okumak hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır.